Grip ve nezleye yakalandıktan sonra baş ağrısı, burun tıkanıklığı, burun ve genizden sarı – yeşil akıntı, halsizlik ve adaptasyon güçlüğü gibi belirtilerle sinyal veren sinüzit her mevsimde görülmekle birlikte en çok kış aylarında etkisini gösteren bir hastalıktır. Kişilerin yaşam kalitesini düşüren sinüzit problemi, medikal ya da cerrahi müdahale ile önlenebilmektedir.
Sinüzit, yüz kemiklerinin içerisinde yer alan boşlukların iltihaplı doku ile dolması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Burun tıkanıklığı, sarı – yeşil renkte burun ve geniz akıntısı, baş ağrısı e koku almada güçlük belirtileri ile kendini göstermektedir.
Sinüsler, burun çevresinde yer alan hava boşluklarıdır. İnsan anatomisinde ise dört çift sinüs bulunmaktadır. Bunlar:
Sinüzit ise, burun etrafında yer alan sinüslerdeki iltihabı belirten bir genel tanımdır. Genel olarak sinüzitler, döşeyici mukozanın ürettiği mukusun buruna boşaltılamaması sonucu oluşur. Buna neden olan üç faktör bulunmaktadır;
Bu faktörlerden bir ya da fazlasının mevcudiyetinde sinüslerde biriken mukus içinde bakterilerin çoğalması sinüzite neden olmaktadır. Sinüzit genellikle aşağıdaki gibi sınıflandırılır:
Bu faktörlerden bir ya da birden fazlasının oluşması durumunda sinüslerde biriken mukus içindeki bakterilerin çoğalması ile sinüzite dönüşmektedir. Beş sinüzit çeşidi vardır;
Sinüs boşluklarında yer alan mukozadaki bakterilerin üremesi ile oluşan sinüzit, 2 haftadan kısa sürerse akut sinüzit olarak, 2 – 12 hafta arası sürerse subakut sinüzit, 12 haftadan uzun sürerse kronik sinüzit olarak adlandırılır.
Sinüsler, burun çevremizde yer alır. Mukus oluşturan burun sisteminin bir parçasıdır. Normal olarak burun ve sinüsler günde yaklaşık yarım litre mukus salgılamaktadır. Üretilen mukus, toz parçacıklarını, bakterileri ve diğer havayla taşınan partikülleri süpürür, yıkar. Daha sonra mukus boğazdan geriye süzülür ve yutulur. İçinde yer alan bakteriler mide asidi tarafından yok edilir. Bu normal bir vücut fonksiyonudur.
Sinüzit ise sinüsleri döşeyen mukozanın iltihabını belirten tanıdır. Genel olarak sinüzitler, mukozanın ürettiği mukusun buruna boşaltılamaması sonucu oluşur. Buna neden olan faktörleri şöyle sıralayabiliriz,
Bu faktörlerden bir ya da fazlasının mevcudiyetinde sinüslerde biriken mukus içinde bakterilerin çoğalması sinüzite neden olmaktadır.
Sinüzit oluşumunu etkileyen en önemli faktörler olarak, bağışıklık sistemi ve buna bağlı olarak sık üst solunum yolu enfeksiyonu, burun ve sinüs anatomisi (burun kemiği veya kıkırdağının eğri olması burun eti büyüklüğü veya sinüs kanallarının kapalı olması, burun ve sinüs tümörleri), özellikle çocuklarda geniz eti büyüklüğü, alerjik rinit ve kirli hava (sigara) sayılabilir.
Geniz eti, burun eğriliği, kistik fibrozis, bağışıklık sisteminin yetersizliği kronik sinüzitin nedenlerindendir. Alerjiden dolayı da kronik sünizüt gelişebilmektedir. Burunda bulunan polip ve tümörler, yabancı cisim ve burunda yer alan anatomik anormallikler diş enfeksiyonu sinüzite neden olan diğer nedenlerdir.
Sinüzitin belirtileri kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Genelde hastalar yüz bölgesinde ya da başında bir ağrı hissedince sinüzit olduğunu düşünür. Fakat sinüzitte ağrı oranı %5 civarındadır. Ön plana çıkan şikâyetler olarak burun tıkanıklığı, seste bozulma, yüzde dolgunluk hissi ve burun akıntısı denebilir.
Sinüzitin en sık rastlanan belirtileri şöyle sıralanabilir,
Sinüzit doğru tedavi edilmezse kronik farenjit, kronik gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit, beyin apsesi gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilir. Tanı, kulak burun boğaz muayenesi, endoskopik muayene, direkt grafi ve sinüs tomogrofisi ile konulur.
Sinüziti medikal ve cerrahi yöntemlere yanıt veren bir rahatsızlıktır. Akut sinüzitler genellikle ilaç ile tedavi edilmekle birlikte akut sinüzitte kullanılan en önemli ilaç antibiyotiklerdir. Kullanım süreleri, hastalığın şiddetine göre, 10 – 21 gün arasında değişmektedir. Sarı – yeşil burun akıntısı geçtikten sonra en az 7 gün daha antibiyotik kullanılması süreyi belirleyici kriterdir. Akut sinüzitte hekiminiz tarafından önerilen ilaç kullanılmazsa sinüzit tekrar ederek kronikleşebilmektedir. Tedavide yine burun açıcı spreyler, soğuk algınlığı hapları ve burun ve sinüs yıkama sıvılarından faydalanılmaktadır.
Kronik sinüzit rahatsızlığında öncelikle ilaç ile tedavi edilir. Dirençli vakalarda ve tekrarlayan durumlarda cerrahi tedaviye başvurulmalıdır. Kronik sinüzit hastalarına “Endoskopik Sinüs Cerrahisi” ya da uygun görülen hastalarda “Balon Sinoplasti Cerrahi” yöntemi uygulanabilmektedir.
Endoskopik sinüs ameliyatında sinüsleri tıkayan polip ve diğer anatomik bozukluklar düzeltilerek sinüs kanalları açılır. Bu yöntem uzun bir iyileşme dönemi gerektirir. Sinüzit ameliyatı çocuklara da yapılabilmektedir. Sinüs oluşumunun tamamlandığı 13 – 14 yaşlarından sonra yapılan bu ameliyatlarda, burnun küçük dar ve önemli yapılara yakın olması, ameliyatın dikkatli yapılmasını gerektiriyor. Anatominin zor olduğu bu vakalarda navigasyon BT eşliğinde daha güvenli yöntemler kullanılabiliyor.
Tedavi edilse de tekrarlayabilen sinüziti engellemek önemlidir. Sinüzitten korunmak için aşağıda verilen tavsiyelere uyulması gerekir.